1845 meslekler

Fotoğraf: Terzi Nikola MARGARİTOV

19. Yüzyılda Uzunköprü’de Meslekler

Uzunköprü 1844-1845 yıllarında tutulan Temettuât Defterlerinde (Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanı ilanından sonra vergi tespiti amacıyla tutulan defterler) hemen hemen her hane reisi ile aile reislerinin meslekleri kaydedilmiştir. Buradan hareketle defterlerde kayıtlı bulunan kişilerin ekonomik faaliyet alanlarını görebilmekte ve böylece meslek gruplarının sosyal ve iktisadi yapı içerisindeki yeri ve önemini tespit edebilmekteyiz.

Defterlerde kayıtlı bulunan kişilerin mesleklerini çeşitli özelliklere göre gruplara ayırmak mümkündür. Defter incelemeleri sonucunda aynı niteliğe sahip olan meslekler bir araya getirilerek gruplar oluşturulmuştur. Buna göre meslekleri üretim fonksiyonlarına göre 8 grup içinde tasnif ettik. Fonksiyonlarına göre meslek grupları şu şekilde tasnif edilebilir:

1) Ziraat ve Hayvancılıkla İlgili Meslekler
2) Esnaf ve Sanatkârlıkla İlgili Meslekler
3) Ticaret Alım-Satım ile İlgili Meslekler
4) Eğitim ile İlgili Meslekler
5) Fiziki Güç ve İşçilikle İlgili Meslekler
6) Kamu Görevlileri
7) Askerî Görevliler
8) İşsiz-Güçsüz Olanlar

Uzunköprü’ye ait temettuât defterlerinde meslekler genel olarak hane reislerinin ismi üzerinde yazılmıştır, fakat bazı kişilerin meslekleri kaydedilmemiş veya belirtilmemiştir. Meslekleri yazılmayan kişilerin ne işle meşgul olduğu tespit edilirken çeşitli yollar izlenmiştir. Bazılarının meslekleri sahip oldukları lâkaplarından ve kayıtlarında yer alan meslek temettuâtından yola çıkılarak belirlenmiştir. Ayrıca bazı hane reislerinin meslekleri ise babası / kardeşi / amcası / kaynı / eniştesi vs. yanında veya beraber olmaları nedeniyle aynı mesleğe sahip oldukları düşünülerek kaydedilmiştir. Ancak hemen şunu belirtmek isteriz ki bu kişilerin kayıtlarında “babası/ eniştesi yanında işlemekte olduğu”, “karındaşıyla birlikte ziraat etmekte olduğu” ya da “babası yanında ziraat idmekte olduğu” ifadeleri yer almaktadır. Bu şekilde açık ifadeler göz önüne alınarak hane reislerinin meslekleri kaydedilmiştir. Ayrıca bu durumların dışında kişinin mesleğine dair herhangi bir ipucu yok ise bu kişilerin sahip olduğu ekili ve dikili araziler, hayvanlar vs. göz önüne alınarak meslekleri belirlenip kaydedilmiştir.

Yine de Uzunköprü’ye ait temettuât defterlerinde mesleği tespit edilemeyen kişiler vardı. Bu kişilerin yaşlarının küçük olduğu (yani çocuk olmaları), yaşı büyük olup ihtiyarlıktan iş yapmaya gücü olmadığı ve de özründen dolayı iş yapamayacak durumda olduğu görülmektedir.

Örneğin Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesinde Güllü Ümmühanoğlu Mehmed Dayı’nın oğlu Salim’in defterdeki kaydında “iki gözü kör olup bir şeye liyakati olmayıp babası yanında” ifadesi yer almaktadır. Yine aynı mahallede mesleği belirtilmeyen, yaşı küçük olup ve / veya yaşı büyük olup başkalarının yardımıyla geçinen kişiler de bulunmaktadır. Aynı durum diğer mahallelerde de söz konusudur. Yine Uzunköprü’de mesleği belirtilmeyen, yetim ve aynı zamanda yaşı küçük olan ve başkalarının yardımıyla geçinen kişiler de bulunmaktadır. Örneğin Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde Yangöz Ahmedoğlu yetim Salim’in kaydında “yetim sagir olup şunun bunun ianesiyle geçinmekte olduğu” ifadesi Sagir: Küçük, ufak. Henüz bulûğa ermemiş çocuk. (Bkz: Raif Necdet Kestelli, Aynı Sözlük, s. 407.)  yer almaktadır. Söz konusu durum adı geçen mahallenin Müslüman nüfusu arasında söz konusudur.

Temettuât defterlerinden çok çeşitli bilgilere ulaşılabildiğinden bahsetmiştik. Örneğin Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde Güllü Ümmühanoğlu Mehmed dayı ile oğlu Salim hasta olduğu için iş yapamamakta ziraati diğer oğlu Said yapmaktadır. Ayrıca Güllü Ümmühanoğlu Mehmed Dayı’nın yaşının 90 olduğu ve başkalarının yardımıyla geçindiği defterdeki kaydından anlaşılmaktadır. Defterlerdeki kayıtlardan bazı hane reislerinin yaşlarını da öğrenebilmekteyiz. Örneğin temettuât defterlerinin tutulduğu zaman Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde Bodur İbrahimoğlu Murad Dayı’nın oğlu İbrahim’in yaşının yedi , Kırık Kavaklı damadı Ahmed Dayı’nın oğlu Halil’in yaşının dokuz , Genç Alioğlu Süleyman Dayı’nın oğlu Arif’in yaşının altı , Sinoğlu Mustafa Dayı’nın oğlu Mehmet Ali’nin ise yaşının beş  olduğunu görmekteyiz. Bu kişilerin çocuk yaşta olmaları ve de meşgul oldukları bir meslekleri olmaması nedeniyle mesleği belirtilmeyenler içerisinde sayılmıştır. Nezikoğlu İbrahimoğlu Mustafa Dayı’nın defterdeki kaydında yaşının seksen beş (85) olduğu belirtilmiş olup “hanesinden gayri nesnesi olmayıp merkumun sini kebir olup bir şeye liyakati olmayıp şunun bunun ianesinde geçinmede olduğu” ifadesi bulunmaktadır. Yani kişinin yaşlılık nedeniyle çalışamaz durumda olduğunu ve başkalarının yardımıyla geçindiğini görmekteyiz. Defterlerde kayıtlı bulunan kişiler hakkında bazı ayrıntılara da ulaşılabilmektedir. Mesela hane reislerinin meslekleri ile oğullarının mesleklerine bakıldığı zaman farklı meslekleri yaptıkları görülmektedir. Örneğin Şehsuvarbey Müslim Kıptiyan Mahallesi’nde Tenkoğlu Mehmed’in demirci esnafı olduğu, iki oğlundan birinin (Ali’nin) kendisinin yanında demirci çırağı olduğu anlaşılmaktadır. Fakat diğer oğlu Ömer’in kendisinin yanında yaşadığı ancak demircilik yapmayıp ziraat yaptığı kaydedilmiştir.

Ayrıca defterlerden bazı mesleklere ve kişilere dair ayrıntıları da öğrenebilmekteyiz. Uzunköprü’nün mahallelerinde kayıtlı bulunan çoban, hizmetkâr, sığırtmaç ve tebaalık mesleklerine sahip olan kişilerden bazılarının nerede ve/veya kimin yanında olduğu belirtilmiştir. Örneğin mesleği çoban olan Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde Simeroğlu Yuvan zımminin oğlu Ustoyan zımminin kaydında, Nikolaoğlu Petko zımminin karındaşı Ustovil zımminin kaydında ve Kısırancı Petko zımminin oğlu Petro zımminin kaydında da Uzunköprü şehrinde Esad Efendi’nin yanında çoban olduklarına dair bir açıklama bulunmaktadır.

Kısırancı Petkooğlu Ustoyan zımminin kaydında da “adi çoban idüğü” ve “Burgaz kazasına tabi Köpüklü karyesinde Edirneli Kirkooğlu Rosko çobanın yanında çoban olduğu” ifadesi yer almaktadır. Yine aynı mahallede Nikolaoğlu Küçük Yuvan zımminin mesleği “adi hizmetkâr olduğu” şeklinde kaydedilmiştir. Ayrıca defterdeki kaydında “Kaza-i mezburda Ganioğlu Hasan ağada hizmetkâr” ifadesi bulunmaktadır. Ganioğlu Hasan Ağa da Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesinde oturmaktadır. Ayrıca Habib Hoca İslâm ve Müslim Kıptiyan ve Reayası Mahallesi’nde mesleği hizmetkârlık olan Karamonla damadı Hasan Dayı’nın defterdeki kaydında Dimetoka’da İsmail Bey’in hizmetinde olduğuna dair bilgi bulunmaktadır.

Muradiye Reayası Mahallesi’nde mesleği sığırtmaçlık olan Miladoğlu Mirço zımminin kaydında “mersum kaza-i mezbura tabi değirmenci karyesinde sığırtmaç olup …” ifadesi bulunmaktadır. Yine Muradiye İslâm Mahallesi’nde mesleği tebaalık olan Mustafa bin Abdi’nin kaydında “Faziletli Hasib Bey Efendi’nin yanında olduğu” ifadesi ve yine Tenkoğlu Mehmed’in oğlu Ömer’in kaydında “zanaatı yapmayıp kendi babası yanında ziraat itmekte olduğu” ve “Hane ve saire nesnesi olmayıp ancak babası yanında ziraat itmekde idüğü” ifadeleri yer almaktadır. Hacı Ömerzade Arif Ağa’nın kaydında “devletlü Hasib Bey Efendi’nin yanında idüğü” ifadesi yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen örneklerde görüldüğü üzere bazı hane reislerinin kimin yanında ve de şehir dışında ise nerede çalıştığına dair bilgiler elde edilmektedir. Bundan başka mesleği imamlık ve müezzinlik olan kişilerin de hangi camiide görev yaptığı belirtilmiştir. Örneğin Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde İmam Hafız Mustafa Efendi’nin kaydından kendisinin Muradiye Mahallesi’nde oturduğu fakat Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’ndeki camiide görev yaptığını öğrenmekteyiz. Yine Merhum Rıza Efendi İslâm Mahallesi’nde kayıtlı bulunan Hafız Mehmed Efendi’nin kaydından Sultan Murad camiisinde imam olduğu, Müezzin Monla ile Müezzin Monla İzzet’in kaydından da her iki hane reisinin de Sultan Murad Camiinde müezzin olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan temettuât defterlerinden bir bilgiye daha ulaşılmaktadır, şöyle ki Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesi’nde kayıtlı bulunan Sarıyarlı Mehmedoğlu İerif Ağa’nın kaydında “bu senede ziraate başlamış idüğü” ifadesi bulunmaktadır. Bu kayıt şehrimizde sadece bu mahallede ve adı geçen kişinin kaydında görülmektedir. Bu ifade herhangi bir mesleğe başlama zamanın da verilebildiğini ve kâtibin hane reislerinin içinde bulunduğu durumu ayrıntılı olarak aktarmaya çalıştığını düşündürtmektedir.

Uzunköprü’de bazı kişilerin kayıtlarında aynı anda birkaç meslek bir arada yazılıp kaydedilmiştir. Örneğin Şehsuvarbey İslâm Mahallesi’nde Tangıroğlu Hacı Halil’in mesleği “alışveriş ile meluf olup hizmetkâr ile ziraat itdüğü”, Mescid-i İslâm ve Reayası Mahallesinde Ustoyanoğlu Petko zımminin mesleği “Ekser ticareti çoban bazen ziraat idüğü”, Gebran Zımmi Mahallesinde Estefanioğlu Aleksandırı zımminin mesleği “Bakkal esnafından bazen yevmiye ile ziraatte idüğü”, Temyuroğlu Panayot zımminin mesleği “erbab-ı ziraat bazen bağcılık ile meluf olduğu” şeklinde kaydedilmiştir. Bu ifadelerden anlaşılmaktadır ki bazı kişiler birden fazla mesleğe sahiptir. Bundan başka Muradiye İslâm Mahallesinde Mirahur Süleyman Ağa’nın mesleği “bila-sanat ahz-ü i’tacı idüğü” şeklinde kaydedilmiştir. Hane reisi hem sanatsız hem de ahz- ü i’tacı yani alışveriş ile meşgul olarak kaydedilmiştir. Gruplara ayırdığımız meslekleri gösteren tablo oluşturulurken şehre ait temettuât defterleri ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda meslekler üretim fonksiyonlarına göre tasniflenmiştir. Oluşturulan tabloya da aşağıda yer verilmiştir.

Kaynak: Hilal YILMAZ T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

Loading