Halk Takvimi
Uzunköprü Halk Takvimi ve Mevsimler
Halk takvimi: Herhangi bir yöre insanının temelde kültürel miras olarak edindiği, uzun süreli deneyimlere dayanan zaman-hayat ikilisinin bir dizgesi olarak tanımlanmaktadır.
UZUNKÖPRÜ’DE HALK TAKVİMİ
Zemheri
Çok şiddetli soğukların yaşandığı dönem olarak tanımlanmıştır. Diğer takvimler ile Uzunköprü halk takvimi arasında önemli bir fark yoktur. Genel hatları ile aralık sonu ile ocak ayının tamamını kapsamaktadır. Halk takviminde tanımlanan zemheri dönemi ve özellikleri ile günlük sıcaklık verilerinin analiz sonuçları arasında belirgin bir paralellik dikkat çekmektedir.
Bocuk
Diğer takvimlerde belirlenmeyen “Bocuk”, halk tarafından şiddetli soğukların yaşandığı gün olarak tanımlanmaktadır. 8 Ocak tarihi Bocuk günü olarak tanımlanmıştır. Soğuk günü ifade eden Bocuk günü, zemheri dönemi içinde yeralmaktadır. Soğuk dönem içinde böyle bir günün belirlenme ihtiyacının hissedilmesi en soğuk gün olması beklentisini getirmektedir. Bununla birlikte günlük ortalama ve yüksek sıcaklıklar ortalamalarında en düşük değerler 22 Ocak, günlük düşük sıcaklık ortalamalarında ise 23 Ocak tarihidir. Bu nedenle Bocuk en düşük sıcaklığın yaşandığı günden 14 gün öncesini ifade etmektedir. Soğuk bir dönemin başlangıcında yaşanan ani soğuk hava sokuluşları böyle bir günün tanımlanmasına ortam hazırlamıştır. Bu gün sonrasında havanın soğumaya devam ettiği görülmektedir.
Tahta Atımı
Tahta Atımı 18 Ocak tarihinde yaşanan soğuk gün olarak belirlenmiştir. Diğer takvimlerde bulunmayan Tahta Atımı, tarihi Uzunköprü halk takviminde kullanılmaktadır. Tahta Atımı, diğer bir ifade ile Haç Atımı olarak da tanımlanmaktadır. Balkanların değişik yerlerinden bu sahaya göç eden toplulukların kültürel bir yansıması olduğu düşünülmektedir. Bölge halkının, daha önce yaşadıkları yerlerdeki Hıristiyan kültürünün bir etkisi olarak ifade edilebilir. Bu gün; nehre atılan bir tahta parçasının ya da “Haç”ın donacağı kadar soğukların yaşandığı bir günü ifade etmek için kullanılmaktadır. Tahta Atımı da, Bocukta olduğu gibi Zemheri dönemi içinde soğuk bir günü tanımlar. Bununla birlikte en soğuk günden 4-5 gün öncesini işaret etmektedir. Tahta Atımı gününde de Bocukta olduğu gibi bir kayma olmakla birlikte, bu kayma Tahta Atımında Bocuk’tan daha azdır. Diğer bir ifade ile Tahta Atımı en soğuk günü ifade etmesi açısından yaşanana daha yakındır.
Not: ” Hristiyan-Ortodoks inancında Hz.İsa’nın Ürdün Nehrinde vaftiz edilişinin anısına her yıl 6 Ocak tarihinde altın Haç deniz atılarak gençlerin yüzerek denizden çıkarması ile ” Denizden Haç Çıkarma Töreni” düzenlenir.
Cemreler Günleri
Birinci Cemre (havaya, 20 Şubat)
İkinci Cemre (suya, 27 Şubat)
Üçüncü Cemre (toprağa, 6 Mart) şeklinde tanımlanır.
Sırasıyla hava, su ve toprağın ısınması olarak algılanır. Her biri bir sıcak gün olarak tanımlanır. Cemre günlerinin, halk tarafından ayrı ayrı günleri ifade edecek şekilde kullanılmasına rağmen aslında bir dönemi ifade etmektedir. Soğuk bir dönem sonrasında sıcak hava sokuluşlarının belirginleştiği bir süreçtir. Halk takviminde cemrenin, birincisinde havaya, ikincisinde suya ve üçüncüsünde toprağa düştüğü kabul edilmektedir. Buradaki düşme kavramı belirtilen bu ortamlarda sırası ile ısınmanın gerçekleştiğinin ifade edilmesidir.
Cemre günleri dönem olarak değerlendirildiğinde, ısınma ile ilişki kurmak mümkündür. Bununla birlikte Cemre günleri tek tek belirtilen tarihler ile ilgili olarak değerlendirildiğinde, anlamlı bir sonuç çıkarmak zordur.
Kocakarı Soğukları
Mart ayında yaşanan 7-8 günlük şiddetli soğukları ifade etmektedir. Uzunköprü’de halk takviminde Kocakarı Soğukları’nın diğer takvimlere göre iki gün önce başladığı ifade edilmektedir.
Mart ayı ortalarını ifade eden Kocakarı Soğukları dönemi genel hatları ile bir ısınmanın yaşandığı aşamada yer almaktadır. Bu durumun yaygın bilinen “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” atasözünün farklı bir şekilde yansımasıdır.
Mart Dokuzu
Başka bir sözle “Babo Günleri” olarak da bilinen Mart Dokuzu günleri yine mart ayında yaşanan şiddetli soğuklardır. Mart Dokuzu da Mart ayının ikinci yarısındaki soğuk havaları ifade etmektedir. Bununla birlikte sürenin uzadığı ve sokulan soğuk havanın Kocakarı Soğuklarına göre daha az şiddetli olduğunu görülmektedir.
Aprilin Beşi
Diğer takvimlerde tanımlanmayan bu dönem Uzunköprü halk takviminde 13-18 Nisan tarihleri arasına karşılık gelmektedir. Aprilin Beşi genel olarak ısınma döneminde beklenmedik soğukların yaşandığı günler olarak ifade edilir. Bu dönemde yaşanan soğuk hava akımları tarım ekonomisinin egemen olduğu Uzunköprü’de “Kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden” şeklinde ifade edilen atasözünün şekillenmesine neden olmuştur. Tarlada işlerin yapılmaya başlandığı dönemde yaşanan ani soğukların toprağın işlenmesinde kullanılan öküzlerin ölümüne neden olabilecek kadar şiddetli olduğu düşüncesi yaygındır. Bu dönemin sonuna kadar bütün sıcaklıklar yıllık ortalamanın altındadır. Aprilin Beşi de belirgin sıcaklık artışlarının yaşandığı dönemde bulunmaktadır.
Hıdrellez
Hıdrellez hem diğer takvimlerde hem de Uzunköprü halk takviminde belirtilmektedir. Hıdrellez tarihi olarak 6 Mayıs bilinir. Hıdrellez aslında belirli sıcaklık özelliği gösteren gün ya da dönem değildir. Soğuk bir dönem sonrasında sıcaklıkların artmaya başladığı bir tarih olarak tanımlanır (yaz günleri başlangıcı). Bununla birlikte hıdrellez sonrası yüksek sıcaklık basamaklarının etki oranındaki belirgin artış dikkat çekmektedir. Bu durum Hıdrellezin yaz başlangıcı olarak algılanmasının sıcaklık verilerinin analizi sonuçları ile de desteklendiğini ifade eder.
Ağustos Sıcağı
Takvimlerde Eyyam-ı Bahur olarak da ifade edilir. Şiddetli sıcakların yaşandığı bir dönem olarak bilinen Ağustos Sıcağı Uzunköprü halk takviminde de kullanılmamaktadır. Eyyam-ı Bahur 1-8 Ağustos tarihleri arasında yaşandığı ifade edilen şiddetli sıcakları tanımlamak için kullanılmaktadır. Halk takviminde yaz döneminde yaşanan şiddetli sıcakları ifade etmek için Ağustos Sıcağı veya Harman Sıcağı kavramları kullanılmaktadır. Uzunköprü Halk Takviminde Ağustos Sıcağı kavramı 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasındaki dönemi ifade etmektedir. Ağustos sıcağı dönemi Eyyam-ı Bahur dönemini de kapsamaktadır. Bu nedenle takvimlerde Eyyam-ı Bahur olarak belirtilen dönemin halk takviminde genişletilerek Ağustos Sıcağı olarak ifade edildiği düşünülmektedir.
Zemheri nasıl düşük sıcaklıkların doruk noktalarda yaşandığı dönem ise, Ağustos Sıcağı da yüksek sıcaklıkların en belirgin şekilde yaşandığı dönemi ifade etmektedir. Ağustos Sıcağı (15 Ağustos) sonrasında ise sıcaklık değerlerinde belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Bu durum halk arasında kullanılan “Ağustosun on beşi yaz, onbeşi kış” ifadesini doğrular bir şekilde yaklaşık 15 Ağustos dan itibaren sıcaklık değerlerinde belirgin bir düşüş olduğu saptanmıştır.
Pastırma Yazı
Pastırma yazı soğuk döneme geçişin yaşandığı Kasım ayında yaşanan mevsimsiz sıcakları ifade etmek için kullanılmaktadır. Pastırma Yazı, diğer takvimlerde 11-26 Kasım, Uzunköprü halk takvimlerinde ise 1-30 Kasım arası yaşanan mevsimsiz yüksek sıcaklardır. Uzunköprü Halk takvimindeki Pastırma Yazı dönemi diğer takvimlerdekine göre daha geniş tutulmuştur. Halkın kasım ayını kapsayacak şekilde tanımladığı Pastırma Yazı soğuk döneme doğru gidişte ani sıcak hava baskınlarını ifade etmektedir. Toplumda yazdan kalma günler olarak tanımlanan dönemdir. Bu dönemde yaklaşık olarak 15 Ağustos’tan başlayarak devam eden sıcaklık düşüşü yaşanmaktadır. Pastırma Yazı döneminde sıcaklık düşüşünde geçici bir duraklama gözlenmektedir. Pastırma Yazı sonrasında sıcaklık düşüşü daha da belirginleşerek devam etmektedir. Diğer taraftan Pastırma Yazı sonrasında düşük sıcaklık basamaklarında belirgin artışlar gözlenmektedir.
Kaynak: Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl: 2001 Sayı:5 “Uzunköprü’de Halk Takvimi ve Sıcaklık İlişkisi”